Herkese merhaba!
Bugün sizlere yine mucize bir gıda olan baldan, bu gıdaya uygulanan proseslerden ve bal seçiminde dikkat etmeniz gereken kriterlerden bahsedeceğim.
Bildiğiniz üzere bal, arıların çeşitli çiçeklerin özlerini toplayıp kovanlarında biriktirerek ürettikleri bir gıda ham maddesidir. Çeşitliliğini arının özütünü kullandığı çiçeklerden almaktadır. Yani hangi çiçeğin özütünü kullanıyorsa, bal da ona göre çeşitlenmektedir. Özellikle Türkiye'de en bilindik olan bal çeşitleri; kır çiçeği balı, çam balı, kestane balı (deli bal), okaliptus balı, ıhlamur balı gibi ballardır. Günlük hayatta bizim kahvaltı sofralarımızda yer alan bal çoğunlukla çiçek balı olarak bildiğimiz kır çiçeği balıdır.
Balın faydalarına kısaca değinmek gerekirse;
-Bal çok önemli bir doğal antibiyotiktir. Pek çok hastalıkta bağışıklık sisteminizi güçlendirmesi yönüyle adeta her hastalığa şifa olabilecek bir antibiyotiktir.
-Önemli bir antioksidandır. Kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
-Üst solunum yolu enfeksiyonunda özellikle zencefille bire bir oranda karıştırarak çiğ olarak tüketirseniz öksürüğü keser ve daha kolay iyileşmenize yardımcı olur.
-Cilde çok iyi gelir. Gözeneklerin sıkılaşmasına ve cildinizin gerginleşip pürüzsüzleşmesine yardımcı olur. Aynı zamanda cildinizde biriken mikroorganizmaları temizleyici özelliği vardır. Haftalık olarak bal ve limon maskesi yaptığınızda düzenli kullanımda cildinizdeki farkı görebilirsiniz.
-Bağırsak ve mide hastalıklarına iyi gelir.
Bu listeyi sayfalarca uzatabiliriz zira her balın kendine has bir özelliği vardır. Yalnız bazı bal türleri şifalı olduğu kadar toksik madde de içerir. Örneğin deli bal olarak bilinen kestane balını günde 280 mg dan fazla tüketirseniz zehirlenme ihtimaliniz çok yüksektir. Bu toksisite balın kaynatılmasıyla azaltılabilir fakat yine de uzmanına danışmadan fazla tüketilmemelidir.
Bu gibi küçük dikkat edilmesi gereken noktalar dışında bal gerçekten mucizevi bir gıdadır. Arıcılık çok zor bir zanaattir çünkü arılarınız ne kadar sağlıklıysa o kadar verimli şekilde bal üretirler. Bu zorlu bakım sürecinden elde edilen bal tahmin edebileceğinizden çok daha azdır. Bir arının ortalama ömrü 42 gün olmakla beraber bu sürede toplam ürettiği bal kaynaktan kaynağa değişmekle beraber bir kaşık kadardır. Tahmin edersiniz ki bu kadar yüksek zahmetler sonucu elde edilen bu küçük miktarlardaki balın fiyatı çok yüksek olmak zorundadır.
5 kilo bal 100 lira gibi kampanyalarla halkı kandıran insanların bal diye sattıkları şey şekerli bir reçelden farksızdır. Bir süre bekledikten sonra şekerlenmekte ve tüketilemeyecek hale gelmektedir. Hal böyle olunca bakanlık bu konuda gerekli tedbirleri almış ve bu dolandırıcılığın önüne geçmiştir. Pek çok gerekli analizden geçtikten sonra sofralara ulaşan bal günümüzde büyük fabrikaların kavanozlarda marketlerde sattığı bir gıda ham maddesi olmuştur.
Nedir bu analizler ve Bal tebliği gereğince nelere dikkat edilmesi zorunludur sorusuna gelirsek;
-Tat ve aromanın geçerliliği için duyusal analizler yapılır.
-Her balın en kalitelisinin rengi skalalarla belirlenmiştir. Bu skaladaki değere uygun değilse satışı yapılamaz.
-Isıtma, asitlik düzenleyici madde ekleme, herhangi bir katkı maddesi ekleme bakanlık tarafından yasaklanmıştır. Yani tükettiğiniz ballar katkı maddesi içermemektir. Sadece bozulmaması için ürüne uygun ambalajlama ve depolama şartları vardır.
-Nem içeriğine bakılır, nem içeriği çok yüksekse bozulmaya yakın demektir ve yine satılamaz.
-Viskozitesine yani akışkanlığına bakılır. Bu da ürünün kalitesini belirleyen bir özelliktir.
-Toksisitesine yani barındırdığı toksik madde miktarına bakılır, belirli standartların üzerindeyse ürün tüketime uygun değildir.
-Yapısındaki şeker miktarına bakılır. Bu da belirli standartlar dahilinde olmalıdır.
-HMF değerlerine bakılır. HMF değerlerinin yüksek olması insan sağlığı açısından tehlikelidir.
Bu ve bunun gibi fabrikanın kendi belirlediği kalite standartları dahilinde de ekleyebileceği özel analizler sonucu ortaya çıkan bal, özelliklerine uygun karakterde bir ambalajlama materyaliyle koruma altına alınır.
Benim bal seçimindeki tavsiyem, günlük olarak tüketeceğiniz balı adını sanını duymadığınız ve bakanlık onayı olduğuna emin olmadığınız markalardan tercih etmeyin. Marketlerde sıkça rastladığınız klasik bal markaları belki fiyat olarak biraz pahalı gibi gözükse de sağlığınız açısından en uygun olanıdır. Bununla beraber eğer özel bir rahatsızlığınız için bal tüketecekseniz organik ürün satıcılarını tercih edebilirsiniz. Yada köy ortamında eşine dostuna vermek için bal üreten tanıdıklarınız varsa onlardan da temin edebilirsiniz.
Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur. Lütfen beni instagramda da takip etmeyi unutmayın. Herkese iyi günler!
Kaynaklar
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/07/20120727-12.htm
http://arastirma.tarim.gov.tr/etae/Belgeler/EgitimBrosur/119-ciftcibro.pdf
Instagram
instagram.com/foodie.advices
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder