Herkese merhaba! Bugün sizlere son yıllarda sağdan soldan çokça duyduğumuz bir konu olan meyveli yoğurdun insan sağlığına etkileri hakkında bilgi vereceğim.
Özellikle gelişim çağındaki çocukların severek tükettikleri meyveli yoğurtlar için son yıllarda davranış bozukluğuna hatta otizme yol açtığına kadar önemli iddialar ortaya atılmıştır. Bir gıda mühendisi ve her şeyden önce bir tüketici olarak bunun aslını araştırmak istedim çünkü 22 yaşında hala meyveli yoğurtları severek tüketen birisiyim. Haliyle bu konu beni de şüpheye düşürdü ve hem yabancı kaynaklardan hem de yerel kaynaklardan yaptığım araştırmayı bu yazımda derledim.
Öncelikle meyveli yoğurt üretimine kısaca değinmek istiyorum. İlk olarak çiğ süt pastörize edilir. Bu işlem sütte var olan zararlı bakterileri uzaklaştırmak için yapılan klasik bir ısıl işlem diyebiliriz. Sonrasında ürünün mayalanacağı sıcaklığa geri döndürülür ve herhangi bir aroma eklenecekse bu aşamada eklenir. Meyveyle beraber meyvenin konsantre hali de eklenir çünkü bu şekilde istediğimiz aromanın tadını daha çok elde edebiliriz. Bu adımlardan sonra yoğurt kültürü de eklenip ürün kaplara doldurularak inkübasyona bırakılır ve belli bir sıcaklık ve ortamda mayalanması beklenir. Ekstra meyve parçacığı eklenecekse bu mayalanma işleminden sonra eklenebilir. Son olarak ambalajlanıp dağıtımı yapılır.
Bilinen faydalarından da kısaca bahsetmek gerekirse;
-Sindirim sistemine yardımcı olur.
-Kalsiyum içeriğine bağlı olarak kemik gelişimini destekler.
-Besin değerleri açısından yüksektir, düşük kalorili bir ara öğün olarak tercih edilebilir.
-İçeriğindeki meyveler sayesinde yüksek vitamin içeriği vardır.
-Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
Mantıklı bir şekilde bu adımları düşünürsek, bahsettiğimiz ciddi hastalıklara sebep olabilecek bir durum yok çünkü sadece süt pastörize edildi ve aroma maddesiyle (ki bu aroma maddesi de meyve ekstratıdır yani konsantre haldeki doğal meyvedir veya meyve suyudur) karıştırılıp mayalanmaya bırakıldı. Bu noktada tek zararı sütten ve aromadan alacağı şekerden dolayı dişlerinin zarar görmesi olabilirdi. Bu konuda yapılmış bir araştırma meyveli yoğurt tüketen çocukların %36'ında dental erozyon yani diş veya diş etlerinde aşınma gözlemlendiğini ve buna yapısındaki şekerin sebep olduğunu ortaya koymuştur. Fakat tabiki her şekerli şeyden sonra olması gerektiği gibi meyveli yoğurt yedikten sonra da dişler fırçalansa bu sorunun önüne pekala geçilebilir. İşler bu şekilde yürüyorsa meyveli yoğurda niçin bu kadar anlam yüklendi?
Aslında cevap çok basit. Bu şemada her markanın uygulamadığı bir adım daha var. O da ürünün rengini aromasına uygun hale getirmek için ürüne ekstra renklendirici kullanmak. Örneğin çilekli yoğurt hazırlanıyorsa pembe renklendirici kullanmak, şeftalili yoğurt hazırlanıyorsa sarı renklendirici kullanmak, orman meyveli yoğurt hazırlanıyorsa mor renklendirici kullanmak gibi...
Yıllardan beri meyveli yoğurdu bu kadar tehlikeli diye itham etmelerinin sebebi günümüzde çok az markanın kullandığı renklendirici hilesiymiş. İçindekiler kısmını incelediğinizde renklendirici diye bir ibare göremezseniz E koduyla başlayıp 100'den 199'a kadar devam eden tüm ibareler de renklendirici anlamına gelmektedir. Örneğin E104 quinoline yellow adı verilen bir renklendiricidir.
Tüm renklendiriciler için tehlikelidir veya insan sağlığını olumsuz etkiler gibi bir yorum yapmak doğru değildir zira bunların içinden bazıları tamamen doğal kaynaklıdır. Örneğin E140 klorofil olarak bilinen bitkilere yeşil renk veren pigmenttir ve gıdalarda yeşil renk vermek için kullanılan bir renklendiricidir.
Özellikle çocuk sağlığında ciddi zararları olduğu tespit edilmiş renklendiricilerden örnek vermek gerekirse; E102, E104, E124, E127 ve E150 en çok kullanılan renklendiricilerdir. Bunlardan ilk üçü, sarı ve kırmızı tonlar oldukları için yoğurtlarda rahatlıkla kullanılabilir.
Sadece bazı Avrupa ülkelerinde kullanımları yasaklanmıştır. FDA tarafından kullanımı yasaklanmamıştır. Çünkü yapılan araştırmalar aslında tam olarak net değildir ve literatürde kabul görmüş insan sağlığına otizm derecesinde zarar verdiği kanıtlanmış değildir. Fakat bunun sebebi bu tip incelemelerin sonuçlarının uzun vadede elde edilecek olmasıyla birlikte, etkilerinin milyonda bir gibi az olmasından da kaynaklanıyor olabilir.
Her halukarda vücutta akümüle olacak bir kimyasal maddeyi çocuklarımıza atıştırmalık olarak vermek istemeyiz. Dolayısıyla nacizane tavsiyem renklendirici kullanmayan markaları tercih edin. İçindekiler kısmında; pastörize süt, yoğurt kültürü, meyve ekstratı, kıvam arttırıcı (nişasta) gibi maddeler dışında yabancı bir madde bulunuyorsa öncelikle bunun ne olduğunu araştırın ki içiniz rahat etsin.
Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur. Kullandığım kaynakları alt tarafa ekliyorum. Beni instagramda da takip etmeyi unutmayın. Sağlıkla kalın!
Kaynaklar
http://www.guncelpediatri.com/makale_469/Gidalardaki-Katki-Maddeleri-Ve-Zararlari-Cocukluk-Hiperaktivitesi-Derleme
ETIOLOGY OF DENTAL EROSION AND TREATMENT APPROACHES, Supplement: 8, Yıl: 2014, Sayfa: 67-73
Gıda Katkı Maddeleri ve Sağlığımıza Etkileri, ARŞİV 2010; 19: 141
http://www.livestrong.com/article/371609-how-healthy-is-fruit-yogurt/
Instagram
instagram.com/foodie.advices
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder