Herkese merhaba!
Bugün sizlere Condensed olarak bilinen Türkçe'de yoğunlaştırılmış gibi bir anlamı olan bir ürün tipinden ve bunun hem ülkemizdeki hem diğer ülkelerdeki yaygın örneklerinden bahsedeceğim.
Öncelikle condensed ürünün ne olduğundan bahsetmek istiyorum. Türkçe karşılığından da anlaşılabileceği üzere, ürünü yoğunlaştırmaya yönelik bir uygulamadır. Bu uygulamayla ürünün sahip olduğu suyun bir kısmı buharlaştırılıp ürün daha yoğun hale getirilir. Son ürün yine de sıvı ve akışkandır fakat koyu bir kıvama sahiptir.
Bu yöntemin pek çok avantajı vardır. Bunlardan bazıları;
-Ürünün raf ömrünü uzatır.
-Ürün çeşitliliği sağlar.
-Bazı çeşitlerinde içeriği belli oranlarda değiştirildiği için sindirimi daha kolay olabilir.
-Daha az yer kaplar, taşıma kolaylığı sağlar.
-Farklı yemek tariflerinde kullanılabilir.
-İstediğiniz kadar su ekleyerek, arzu ettiğiniz yoğunluğa ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Bu ve bunun gibi pek çok farklı avantajı olan bir ürün çeşididir. Peki bu ürünlerin örnekleri nelerdir?
Öncelikle Türkiye'deki örneklerinden bahsetmek istiyorum. Çok yaygın olmasa da özellikle büyük marketlerin raflarında yoğunlaştırılmış tavuk veya et suyunu küçük küp paketlerde yada konserve kutularda görebilirsiniz. Bu ürün, tavuk ve et bulyon dediğimiz sıkıştırılmış toz ürüne nazaran daha yoğun bir aromaya sahiptir. Çorba, pilav, yemek gibi farklı tariflerde değerlendirilebilir.
Peki yurtdışında denk gelebileceğimiz yaygın ürünler nelerdir?
En yaygın ürün Condensed Milk, yani yoğunlaştırılmış süttür. Bu ürünün şekersiz ve tatlandırılmış şeklinde iki örneği vardır. Şeker eklenmiş olan ürün, ortamdaki mikrobiyal gelişimi durdurduğu için, ekstra ısıl işleme ihtiyaç duymadan uzun bir raf ömrüne sahip olur.Fakat şeker ilavesi yapılmamış olan ürün, sterilize edilmeli ve Türkiye'de de şuan tükettiğimiz sütlerin tabi tutulduğu UHT yöntemiyle üretilmesi lazımdır. Bu ürün Türkiye'de merakla beklenen bir ürün olup, yakın zamanda bazı büyük marketler bunun örneklerini yurtdışından ihraç etmektedir. Yine de yurtdışındaki kadar yaygınlaşmasının zaman alacağı bir gerçek. Bu ürün de yine aynı şekilde, özellikle tatlı yapımında sıklıkla tercih edilen bir ürün.
Bir diğer ürün ise çorba veya sos olarak da kullanılabilen ve yurtdışında "Soup" olarak geçen yoğunlaştırılmış türdür. Bunun özellikle domateslisi ve tavuklusu çok yaygındır ve dediğim gibi hem herhangi bir ekleme yapılmadan sos olarak, hem de sulandırılıp çorba olarak tüketilebilir. Aslında bu ürünün bir örneği sayılabilecek bir ürün yabancı bir marka aracılığıyla satışa çıktı. Domateslisi, mantarlısı gibi çeşitleri mevcut ve bunları artık sık sık marketlerde görebilirsiniz.
Beni en çok şaşırtan ürünlerden biri de Condensed Chicken Cream yani yoğunlaştırılmış tavuk kreması idi. Bu da az önce bahsettiğim ürün gamına dahil olup, bizim de toz halde satın aldığımız kremalı tavuk çorbasının yoğunlaştırılmış halidir. Aynı şekilde tavuk pilav veya noodle da bulmak mümkün. Bu ürünün dahil olduğu tarifleri görünce bir an önce Türkiye'de de raflarda görmek istiyorum :)
Beni çok heyecanlandıran bir ürün türü olduğu için özellikle yoğunlaştırılmış süt ürününü raflarda görmeyi çok isterim. Bugünlük anlatacaklarım bu kadardı. Başka merak ettiğiniz ürün çeşitleri varsa yorum bırakabilirsiniz. Beni instagram'da da takip etmeyin unutmayın. Herkese iyi günler dilerim!
Instagram
https://www.instagram.com/foodie.advices/
28 Aralık 2016 Çarşamba
Condensed (Yoğunlaştırılmış) Ürün Nedir, Türkiye'deki ve Dünya'daki Yaygın Örnekleri Nelerdir?
Etiketler:
chicken,
condensed,
çorba,
Gıda,
mühendis,
soup,
tarifler,
tavuk,
ürünler,
yeni,
yoğunlaştırılmış,
yurtdışı
13 Aralık 2016 Salı
Son Kullanma Tarihi ile Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi Nedir?
Herkese merhaba! Uzun bir aradan sonra blogumda tekrar yazmaya başladım. Bundan sonra yine elimden geldiğince yazılarımı düzenli olarak paylaşacağım.
Bugün anlatacağım konu sürekli karıştırılan ve özellikle markette çalıştığım dönemlerde insanlardan sıkça aldığım bir soruyla ilgiliydi.
Günümüzde bilinçli her tüketici satın alacağı ürünün ambalajındaki bilgileri detaylıca inceliyor. Bu incelemede en dikkat ettiğimiz konulardan biri de son kullanma tarihi "SKT" ibaresidir. Bu ifadeden faydalanarak ürünü ne kadar süre daha evde saklayabileceğimizi hesaplayabiliyoruz. Fakat son yıllarda bu ifadenin yanı sıra bazı ürünlerde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi diye bir ifade görmeye başladık. Haliyle bu ifade değişikliği kafa karışıklığına sebep oldu. Peki bu iki ifade aynı anlama mı geliyorlar ve her üründe bu ifadelere rastlamak mümkün mü?
Aslında bu iki ifadenin de bizi götürdüğü nokta hemen hemen aynı olsa da anlam olarak birbirlerinden farklılar. Son Kullanma Tarihi olarak geçen ifade, mikrobiyolojik olarak bozulmaya uğrayabilecek gıda maddelerine yazılır ve verilen o tarihten itibaren ürünün tüketilmesi insan sağlığı açısından tehlikelidir. Yani ürün o tarihten itibaren vücudunuzun tolere edemeyeceği kadar bozulmuş veya bozulmaya başlamış olacaktır, bu sebeple sağlığınız için SKT'si gelmiş ürünü tüketmemeniz gerekmektedir. Özellikle süt, yoğurt, et ve et ürünleri, meyve suyu, reçel, konserve gıdalar gibi ürünlerde SKT ibaresi vardır ve bu ibare çok önemlidir.
Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ise, mikrobiyolojik olarak bozulmamış, fakat duyusal özelliklerini kaybetmiş olabilecek ürünler için kullanılır. Yani Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geldiğinde o ürün bozulmamıştır fakat tadı, lezzeti, görüntüsü eskisi kadar kaliteli olmayabilir. Bahsi geçen ürün eğer uygun koşullarda muhafaza edilmişse, gıdanın kendine has özelliklerini korur. Bu tarih dolduğunda mikrobiyolojik anlamda sağlığınızı etkileyen bir durum söz konusu olmaz fakat gıda karakteristik özelliklerini kaybetmiş veya kaybediyor olabilir.
Özellikle, bakliyat grubunda normal saklama koşullarında 1-2 yıl gibi bir depolama ömrü olduğu için bunun yerine tavsiye edilen tüketim tarihi verilmesi daha mantıklı hale gelmiştir.
Aynı ürün üzerinde hem SKT hem TETT bulunmaz. Bunlardan sadece biri tercih edilir. İlgili Türk Gıda Kodeksi Tebliği de bunu yönetmelikle sınırlandırmıştır.
Tüm bu bilgilerden çıkarabilecek kısa ve net sonuç ise şudur;
Bir ürünün SKT'si geçtiyse o ürün kesinlikle tüketilmemelidir. Sağlığınıza zararlı olabilir. Hem kalite özelliklerini kaybetmiş hem de mikrobiyolojik açıdan kontamine olmaya yani bozulmaya başlamıştır.
Bir ürünün TETT'si geçtiyse o ürün kendine has karakteristik özelliklerini kaybetmiş olabilir fakat bunlar sağlığınızı olumsuz etkileyecek problemler değildir.
Son olarak bu konuyla ilgili yine sıklıkla duyduğum bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Bazı insanlar SKT'si geçtikten 1 hafta sonra ürünü tükettiklerini söyleyerek bu tarihi önemsizmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Öncelikle hiçbir ürüne o ürünün insanı öldürebilecek noktaya getirecek tarihe SKT verilmiyor. Belirlenen SKT ortalama bir insan için kaldırabileceği maksimum kontaminasyon seviyesinden bir miktar daha az süreyi kapsar ki kişi yanlışlıkla SKT 'si geçmiş ürün tüketirse sağlığına ciddi şekilde zarar gelmemesi için. Fakat buna güvenerek SKT'si geçmiş ürünleri göz göre göre tercih etmeyin çünkü bu değerler üzerinde yüzlerce deney yapılarak belirlenmiş ve ortalama bir insanın sağlığı göz önüne alınmıştır. Eğer bünyeniz zayıfsa, SKT'si 1 gün geçmiş ürün bile sizi zehirleyebilir yada sağlığınızı bozabilir. İnanın bu tarihler boşu boşuna oralara yazılmıyor. Sağlığınızı düşünüyorsanız bu ibareleri dikkate alın.
Kaynak olarak Türk Gıda Kodeksi Etiket Tebliğini kullandım. Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Lütfen beni INSTAGRAM adresimden de takip edin. Merak ettiğiniz konular varsa sorularınızı sorabilirsiniz. Herkese iyi günler!
KAYNAK
TÜRK GIDA KODEKSİ ETİKETLEME YÖNETMELİĞİ, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111229M3-7.htm
INSTAGRAM
https://www.instagram.com/foodie.advices/
Bugün anlatacağım konu sürekli karıştırılan ve özellikle markette çalıştığım dönemlerde insanlardan sıkça aldığım bir soruyla ilgiliydi.
Günümüzde bilinçli her tüketici satın alacağı ürünün ambalajındaki bilgileri detaylıca inceliyor. Bu incelemede en dikkat ettiğimiz konulardan biri de son kullanma tarihi "SKT" ibaresidir. Bu ifadeden faydalanarak ürünü ne kadar süre daha evde saklayabileceğimizi hesaplayabiliyoruz. Fakat son yıllarda bu ifadenin yanı sıra bazı ürünlerde Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi diye bir ifade görmeye başladık. Haliyle bu ifade değişikliği kafa karışıklığına sebep oldu. Peki bu iki ifade aynı anlama mı geliyorlar ve her üründe bu ifadelere rastlamak mümkün mü?
Aslında bu iki ifadenin de bizi götürdüğü nokta hemen hemen aynı olsa da anlam olarak birbirlerinden farklılar. Son Kullanma Tarihi olarak geçen ifade, mikrobiyolojik olarak bozulmaya uğrayabilecek gıda maddelerine yazılır ve verilen o tarihten itibaren ürünün tüketilmesi insan sağlığı açısından tehlikelidir. Yani ürün o tarihten itibaren vücudunuzun tolere edemeyeceği kadar bozulmuş veya bozulmaya başlamış olacaktır, bu sebeple sağlığınız için SKT'si gelmiş ürünü tüketmemeniz gerekmektedir. Özellikle süt, yoğurt, et ve et ürünleri, meyve suyu, reçel, konserve gıdalar gibi ürünlerde SKT ibaresi vardır ve bu ibare çok önemlidir.
Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi ise, mikrobiyolojik olarak bozulmamış, fakat duyusal özelliklerini kaybetmiş olabilecek ürünler için kullanılır. Yani Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi geldiğinde o ürün bozulmamıştır fakat tadı, lezzeti, görüntüsü eskisi kadar kaliteli olmayabilir. Bahsi geçen ürün eğer uygun koşullarda muhafaza edilmişse, gıdanın kendine has özelliklerini korur. Bu tarih dolduğunda mikrobiyolojik anlamda sağlığınızı etkileyen bir durum söz konusu olmaz fakat gıda karakteristik özelliklerini kaybetmiş veya kaybediyor olabilir.
Özellikle, bakliyat grubunda normal saklama koşullarında 1-2 yıl gibi bir depolama ömrü olduğu için bunun yerine tavsiye edilen tüketim tarihi verilmesi daha mantıklı hale gelmiştir.
Aynı ürün üzerinde hem SKT hem TETT bulunmaz. Bunlardan sadece biri tercih edilir. İlgili Türk Gıda Kodeksi Tebliği de bunu yönetmelikle sınırlandırmıştır.
Tüm bu bilgilerden çıkarabilecek kısa ve net sonuç ise şudur;
Bir ürünün SKT'si geçtiyse o ürün kesinlikle tüketilmemelidir. Sağlığınıza zararlı olabilir. Hem kalite özelliklerini kaybetmiş hem de mikrobiyolojik açıdan kontamine olmaya yani bozulmaya başlamıştır.
Bir ürünün TETT'si geçtiyse o ürün kendine has karakteristik özelliklerini kaybetmiş olabilir fakat bunlar sağlığınızı olumsuz etkileyecek problemler değildir.
Son olarak bu konuyla ilgili yine sıklıkla duyduğum bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Bazı insanlar SKT'si geçtikten 1 hafta sonra ürünü tükettiklerini söyleyerek bu tarihi önemsizmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Öncelikle hiçbir ürüne o ürünün insanı öldürebilecek noktaya getirecek tarihe SKT verilmiyor. Belirlenen SKT ortalama bir insan için kaldırabileceği maksimum kontaminasyon seviyesinden bir miktar daha az süreyi kapsar ki kişi yanlışlıkla SKT 'si geçmiş ürün tüketirse sağlığına ciddi şekilde zarar gelmemesi için. Fakat buna güvenerek SKT'si geçmiş ürünleri göz göre göre tercih etmeyin çünkü bu değerler üzerinde yüzlerce deney yapılarak belirlenmiş ve ortalama bir insanın sağlığı göz önüne alınmıştır. Eğer bünyeniz zayıfsa, SKT'si 1 gün geçmiş ürün bile sizi zehirleyebilir yada sağlığınızı bozabilir. İnanın bu tarihler boşu boşuna oralara yazılmıyor. Sağlığınızı düşünüyorsanız bu ibareleri dikkate alın.
Kaynak olarak Türk Gıda Kodeksi Etiket Tebliğini kullandım. Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Lütfen beni INSTAGRAM adresimden de takip edin. Merak ettiğiniz konular varsa sorularınızı sorabilirsiniz. Herkese iyi günler!
KAYNAK
TÜRK GIDA KODEKSİ ETİKETLEME YÖNETMELİĞİ, http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/12/20111229M3-7.htm
https://www.instagram.com/foodie.advices/
Etiketler:
bakanlık,
bakliyat,
et,
etiket,
Gıda,
gıda bakanlığı,
hazır gıda,
hububat,
skt,
son kullanma tarihi,
süt,
tavsiye edilen tüketim tarihi,
tett,
türk gıda kodeksi,
yulaf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)