Herkese merhaba!
Uzun bir ara vermek zorunda kaldığım blog yazılarıma, yaz tatilinin başlaması sayesinde devam etmeye karar verdim.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte açılan tatil sezonu bizlere ilk olarak deniz, kum, güneş üçlüsünü hatırlatıyor. Özellikle İstanbul'da nemin de etkisiyle hissedilen sıcaklıkların 40 derecelere ulaşmasıyla birlikte, neredeyse gördüğümüz küçücük bir su birikintisine atlayasımız geliyor. Yaz tatilini Ege sahillerinde veya Akdeniz koylarında geçiremeyenler için, İstanbul'daki plajlar tercih edilmeye başladı. Fakat serinleyebilmek adına, her denize girilmesi doğru mudur ya da herhangi bir şekilde sağlığımızı olumsuz etkiler mi? Bugünkü yazımda bu konuyu ele almaya çalışacağım.
Öncelikle şunu bilmek gerekir ki deniz suyu sağlığınızı iki şekilde bozabilir. Birincisi su yutmanız sonucu, eğer su kirliyse mikroplardan dolayı hastalanabilirsiniz. İkincisi ise kadın iseniz ve yine girdiğiniz suda mikrop varsa kadın hastalıklarına yakalanabilirsiniz.
Birincisi herkesi etkileyen bir durumdur ve sıklıkla da rastlanır. Yuttuğumuz bu sularda mikrop varsa genellikle sindirim sistemimizi etkiler ve karın ağrısı, ishal gibi emetik problemlere yol açar. Bununla birlikte, girdiğiniz suda ağır metaller varsa yani sanayi bölgesinde ve atık mevcut olan bir denize giriyorsanız, bu ağır metaller vücudunuzda birikip uzun vadede hastalığa yol açabilir yada kısa vadede ağır metal zehirlenmesine sebep olabilir.
İkinci durum ise aslında idrar yolları enfeksiyonu gibi rahatsızlıklara sebep açmasıdır ve herkeste görülebilir fakat kadınlarda çok daha yaygın olarak görülmektedir.
Peki girdiğimiz suyun güvenli olup olmadığını nereden bileceğiz? Aslında çok basit. Uluslararası çevre örgütleri, denizlerin belli kriterlere sahip olma durumlarına göre onlara çeşitli bayraklar veriyor. Bu bayrakların rengine göre, girdiğiniz denizin hem can güvenliğiniz açısından hem de hijyenik açıdan uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Mavi bayrak-mükemmel, yeşil bayrak-iyi, sarı bayrak-kötü, kırmızı bayrak ise girilmesi yasak olan denizleri ifade etmektedir. www.mavibayrak.org adresinin verilerine göre, Türkiye mavi bayraklı en fazla deniz plajı olan Dünya'daki 3. ülkedir. Toplamda 454 adet plajı bulunmaktadır. İstanbul'da maalesef sadece 2 tane mavi bayraklı plaj bulunmakta. Bunlardan biri Şile'de bir otelin plajı, diğeri ise uzunkum plajının orta noktası.
Bu iki plaj haricinde gideceğiniz denizin güvenilirliğini sorgulamak istediğinizde, sağlık bakanlığına ait olan http://yuzme.saglik.gov.tr/ web sitesini kullanabilirsiniz. Özellikle Silivri çevresindeki plajların büyük çoğunluğunun sarı bayrağa sahip olduğunu yani kötü durumda olduğunu görebilirsiniz. 2 yıl önce staj yaptığım bir laboratuvara Silivri'den alınmış örnek sular analiz etmemiz için getirilmişti ve bu analizlerimiz sonucunda sudan E.coli adını verdiğimiz, kirli sularda çok yaygın olan bir bakteriye rastlamıştık.
Bu doğrultuda kişisel tavsiyem, gideceğiniz denizi önceden verdiğim adresten kontrol etmeniz. Yine de girmek istiyorsanız mümkünse su yutmamaya ve sudan çıktıktan sonra hemen duş almaya özen gösterin. Böylelikle kadın hastalıklarına karşı da kendinizi bir nebze koruyabilirsiniz.
Umarım sizler için faydalı bir yazı olmuştur.
Herkese keyifli günler dilerim!
harika. keep this variety of good informations
YanıtlaSilKim olduğunu anlayana kadar canım çıktı. Thanks for your precious comment 💕
Sil